Araştırma, primigravidalara uygulanan çözüm odaklı yaklaşımın psikososyal sağlık, doğum korkusu ve doğum sonu güvenlik hislerine etkisini belirlemek amacıyla randomize, son test-kontrol gruplu, paralel grup deneysel bir çalışma olarak yapılmıştır. Araştırma, Konya ili kent merkezinde yer alan bir üniversite hastanesinde 20 Eylül 2021-27 Mayıs 2022 tarihleri arasında, araştırmanın dahil edilme kriterlerine uyan 96 primigravida (girişim grubu: 48, kontrol grubu: 48) ile yürütülmüştür. Çalışma grubuna dahil edilen primigravidalar blok randomizasyon yöntemi ile girişim ve kontrol grubuna atanmıştır. Girişim grubunda yer alan gebelere, 32. gebelik haftasında başlanarak, haftada bir defa olmak üzere toplam dört oturum Çözüm Odaklı Yaklaşım Programı uygulanmıştır. Program tamamlandıktan sonra girişim grubundaki gebelere araştırmacı tarafından hazırlanan eğitim kitapçığı verilmiştir. Kontrol grubunda yer alan gebelere ise rutin hastane uygulamalarının dışında herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Girişim ve kontrol grubunda yer alan gebeler, 35. gebelik haftasının sonunda, 37-40. gebelik haftasında, doğum sonu ilk 24 saat içinde ve doğum sonu birinci haftanın sonunda tekrar değerlendirilmiştir. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu, Gebelikte Psikososyal Sağlığı Değerlendirme Ölçeği (GPSDÖ), Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği (W-DEQ) A ve B Versiyonları, Annelerin Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, ki-kare testi, bağımsız gruplarda t testi, tekrarlı ölçümlerde tek yönlü ve karma desenli ANOVA testi kullanılmıştır. Girişim ve kontrol grubunda yer alan gebelerin sosyo-demografik ve obstetrik özellikler açısından benzer özelliklere sahip olduğu ve gruplar arasında istatistiksel açıdan fark olmadığı saptanmıştır (p>0,05). Girişim ve kontrol grubunda yer alan gebelerin eğitim öncesi GPSDÖ puan ortalamaları benzerken (p>0,05), girişim grubunda yer alan gebelerin eğitim sonrası puan ortalamalarının anlamlı olarak daha yüksek olduğu (p<0,05) ve etki büyüklüğünün (d=0,445) orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Girişim ve kontrol grubunda yer alan gebelerin eğitim öncesi W-DEQ (A) puan ortalamaları benzerken (p>0,05), girişim grubunda yer alan gebelerin eğitim sonrası ve 37-40. gebelik haftası W-DEQ (A) puan ortalamalarının kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşük olduğu (p<0,01) ve etki büyüklüklerinin (sırasıyla d=-3,051; d=-3,052) yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Girişim grubunda yer alan annelerin W-DEQ (B) toplam puan ortalamalarının, kontrol grubunda yer alan annelerin puan ortalamalarına göre anlamlı derecede daha düşük olduğu (p<0,01) ve etki büyüklüğünün (d=-3,051) yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Girişim grubunda yer alan annelerin Doğum Sonu Güvenlik Hisleri Ölçeği toplam puan ortalamalarının, kontrol grubunda yer alan annelerin puan ortalamalarına göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu (p<0,01) ve etki büyüklüğünün (d=1,852) yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak; primigravidalara uygulanan Çözüm Odaklı Yaklaşım' ın psikososyal sağlık düzeyini arttırdığı ve doğum korkusunu azalttığı saptanmıştır. Gebelikte psikososyal sağlığı güçlendirmenin ve doğum korkusunun yönetilmesinin, doğum sonu döneme olumlu yansıdığı ve annelerin doğum sonu güvenlik hislerini arttırdığı belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; gebelerin psikososyal sağlığını güçlendirmek, doğum korku düzeylerini azaltmak ve doğum sonu güvenlik hislerini arttırmak amacıyla planlanan müdahalelere, Çözüm Odaklı Yaklaşım yöntemine dayalı danışmanlık programının entegre edilmesi önerilmektedir.
|